ATLAR HAKKINDA KISA BİLGİ

ESKİ DOSTUMUZ AT
At, hayvanlar içinde, insanların en eski dostudur. Yeryüzünün hemen her yerinde yaşar. Genel olarak ikiye ayrılırlar:
1) Sıcakkanlı atlar (Doğu atları);
2) Soğukkanlı atlar (Batı atları).
Arap atları, İngiliz atları sıcakkanlı atlardandır. Atın erkeğine aygır, dişisine kısrak, yeni doğmuş yavrusuna kulun, büyümüş yavrusuna da tay denir. Ata rengini veren tüylere atın donu denir. Yağız, al, doru, kula, kır, boz gibi türlü at donları vardır.
At özenli bakım isteyen bir hayvandır. Genellikle, üçüncü yaşının sonunda ergin hale gelir. îtimi sıcakkanlı atlarda, erginlik daha erken olur. Kısraklar genellikle 3 yaşında aygıra gösterilirler. Erkek atlar da üç yaşından 20-25 yaşına kadar aygırlık yapabilirler. Damızlıklarda bu süre daha kısadır. Atın ortalama ömrü 20-25 yıldır. Ancak, 50 yaşına kadar yaşayabilen atlara da rastlanmıştır.
Kısraklarda gebelik 11 ay kadar sürer. İlk aylarda kısrak her zamanki kadar çalışabilirse de, gebeliğin sonuna doğru işi azaltmak gerekir. Kısrağın doğurması 10-15 dakika kadar sürer. Çoğu kez yalnız bir yavru dünyaya getirir. Doğan yavru ananın yalamasına bırakılır. Biriki saat sonra, yavru ayağa kalkar, anasından süt emmeye başlar. Yavru altı ay kadar anasının yanında bırakılır. Bu sürenin sonunda tay sütten kesilir, anasının yanından alınır. Yalnız, bunu alıştıra alıştıra yapmalı, hayvanı başka tayların yanma koymalıdır. Bundan sonra, tay göreceği işe göre yetiştirilir; başlık geçirmeye, eyer vurmaya, nal çakmaya alıştırılır. Tırnak bakımı, birinci, ya da ikinci ayın sonlarında başlamalıdır.
Genellikle at ancak üçüncü yaşından sonra arabaya koşulmalı, üzerine binilmelidir. İlk yıllarda ata ağır iş yüklememeye dikkat etmelidir. Çünkü, bu, attan ileride alınacak verimi etkileyebilir.
AT HASTALIKLARI
Atın yakalanabileceği hastalıkların çoğu mikroplu hastalıklardır. Ayrıca, kötü bakımın, beslenme bozukluğunun, ağır işin yol açtığı at hastalıkları da vardır. Mikroplu at hastalıklarının en önemlisi ruam (sakağı, ya da mankafa) hastalığıdır. Ruam bulaşıcı bir hastalıktır. Özellikle Asya ülkelerinde çok yaygındır. Yurdumuzda yapılan çalışmalar sonucunda, hemen hemen önü alınmıştır. Atlarda ayrıca at frengisi, mide kurdu, at solucanı, şerit, uyuz, at vebası, soluğan, lekeli tifo gibi hastalıklar da görülür. Bunlardan ruam, at frengisi, at vebası öldürücü hastalıklardır; büyük kayıplara yol açarlar.
AT ZEKİ HAYVANDIR
At en zeki hayvanlardan biridir. Görüşü, kulakları keskindir. Bir tehlikeyi çok uzaktan sezinler. Bu sayede, sahiplerini ölümden kurtarmış birçok atlar görülmüştür. Sahibine de çok bağlıdır. Binicisi yere düştüğü zaman yanından ayrılmaz, başucunda bekler. At, gene zekâsı dolayısıyla, çok iyi eğitilebilir.
Cambazhane atları bunun en güzel bir örneğidir.
HARALAR
İyi cins damızlık at yetiştirmek için kurulan çiftliklere hara denir. Yurdumuzda modern haraların kurulması oldukça yenidir. Bunların başlıcaları şunlardır: Çifteler Harası (Eskişehir yakınlarında), Çukurova Harası (Çukurova’da), Karacabey Harası (Bursa’ nın Karacabey ilçesinde), Karaköy Harası (Karadeniz Bölgesi’nde Bafra’da), Konya Harası (Konya’da), Sultansuyu Harası (Malatya’nın Akçadağ ilçesinde).
İlk kurulan haralarımız Karacabey, Çifteler haralarıdır. Cumhuriyet’ten sonra, bunların ihtiyaca yetmediği göz önünde bulundurularak, yeni haralar kuruldu. Bugün, haralarımızda, attan başka, sığır, koyun, tiftik keçisi de yetiştiriliyor.

Yorumlar